Yörük Kimdir

YÖRÜK KİMDİR, KİME DENİR, YAŞAM TARZLARI VE HONAMLI YÖRÜKLERİ

Bazı araştırmacılara göre yürüyüp gezen ve hayvancılıkla geçinen Batı Anadolu ve Rumeli‟deki göçebe boylara “Yörük “ adını vermişlerdir. Yörükler, yazın yaylalarda, kışın kışlıklarda hayvancılıkla uğraşarak, büyüklü küçüklü, gruplar halinde yaşayan konar göçer Türklerdir. Yörükler, Kasım ile Mayıs ayları arasındaki zamanlarını kışlaklarda geçirirler, kışlaklar kuytu ikliminin ılıman olduğu yerlerdir. Yörükler buralarda kışı geçirirler. Kışı, kışlakta geçiren Yörükler Mayıs ayı başlarında yaylanın yolunu tutarlar Yörükler için asıl önemli olan yaylalardır. 
11. Yüzyılın sonunda (1071) Moğol istilası ile Anadolu‟ya yapılan göçler hızlanmıştır. Anadolu’ya geldikten sonra orta, güney ve batı Anadolu da konar göçer hayatı sürdüren Oğuz boylarına ve kişilere 14. yüzyıl sonlarından itibaren “Yörümek “ fiilinden “Yörük “ veya “Yürük“ denilmiştir. Yirmi dört boy halinde Anadolu‟daki Oğuz boyları, “oymak, oba, tir, uruk“ olarak parçalanarak, ülkenin değişik yerlerine yerleştirilmiştir. Bundan amaç boy birliği etrafında birleşerek Anadolu birliğini korumayı amaçlamaktır. Vergiden muaf olan bu göçerler Alp ve Gazilerle orduya katılıyorlardı. Uçların gerisinde ise Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli rol oynayan bu göçerlerin bir kısmı kenti bir hapishane olarak gördüklerinden daha çok kırsal alanlara, şeyh ve dervişlerin öncülüğünde surlar dışında kurulan zaviyelerin çevrelerinde arabaları, hayvanları ile birlikte yerleşiyorlardı. Bu şekilde kent dışına yerleşenler yarı göçer bir düzende (oymak oymak) meyve bahçeleri, ağıl ve ahırlar arasında doğa ile iç içe bir çevre oluşturmuşlardır. İsimlerini şeyh ya da aşiretlerden alan obaların yerleşmesi ile ortaya çıkan mahalleler, zamanla kentlere dönüşmüştür. 
Bugün Yörüklerin yerleşik hayata geçmesi nedeni ile konar göçerlik giderek azalmıştır. Konar göçerlik ve Yörük kültüründe ilk akla göç, deve ve kıl çadır gelir. Yörüklerde göç hazırlığı yapmak, deve yüklemek, çadır kaldırmak ve kervan şeklinde yollara düşmek, ardından yazlığa veya kışlığa gelindiğinde tekrar düzen kurmak bir yaşam kültürünün varlığını ortaya koymuştur.
Günümüzde Yörük denilince Akdeniz Bölgesi ve Toros Dağları akla gelir. Çünkü doğu ve batı Torosların güneyindeki ovalar, Torosların üzerindeki 1500m. den başlayıp 2500-3000 m. kadar çıkan yüksek yaylalar, Yörüklerin çoğunlukla yaşadığı yerlerdir. Her yaz sayıları yüz bine yaklaşan birçok Yörük aşireti toroslardaki bu yaylalara çıkar. Sarıkeçili, Karahasanlı, Kaçarlar, Karahacılılar, Boynuinceliler, Bolacalı, Keşefli, Karakoyunlu ve Honamlı bu aşiretlerden bazılarıdır.
Honamlı Yörüklerinin soyu Orta Asya’ya Oğuzlara uzanmaktadır. Oğuzların iki kolundan biri olan Bozoklara mensupturlar. Bozokların Avşarlar bölümündendir. Avşarların da Honanamlı (Honamlı) dalındandırlar. Honamlı adının kökeni hakkında farklı fikirler ileri sürülmektedir. Bunlardan birisi; Türkler Anadolu‟ya gelirlerken, o zamanlar adları Honamlı değilse bile, Honamlı adını alacak grup yol üzerinde bir savaşa rastlar. Zayıf olan tarafa yardım eder ve savaşı kazanırlar. Savaştan sonra Bey kendilerine yardım edenlerin kim olduğunu sorar. Yardımcıları “Ho güzel beydi” diye namlı birini gösterirler. Sonrasında o beye Güzelbeyli ya da Honamlı denmiştir. Honamlılar Anadolu’da, Aydın, Adana, Amasya, Maraş, Hatay, Konya, Antalya ve Isparta illerinde yaşamaktadırlar.
Yörük denilince ilk akla göçebe olarak süren bir yaşam ve kıl çadırlar gelir. Honamlı Yörükleri de kıl çadırını, karakeçilerin kılını kırkılması, taranması, eğrilmesi, dokunması ve yine kıldan yapılan iplerle dikilmesi sonucunda elde eder.
Honamlı Yörüklerinde de göç yaylak ile kışlak arasında olur. Yaylakla kışlak arasında, göç yolunun en kısası bir haftayı içine alır. Bu süre on beş gün ya da bir ay da olabilir. Yörük göçünde tam bir görkem, renklilik, canlılık kısaca bir soyluluk vardır. Kışı kışlıkta geçiren Yörükler, nisan ayı sonlarında ovalar ısınmaya başlayınca göç hazırlığına başlar. Göç gününün gecesi çuvallar, hazırlanmış, hangi deveye hangi yükün yükleneceği tespit edilmiştir, Şafakta ayağa kalkılır çadırın ipleri kazıklardan çözülür, direkleri alınır. Çadırlar çuvalların üzerinden çekilip dürülür. Develer çökertilir, kolonları sıkıştırılır. Develere çullar, kıl çadırlar, çuvallar yüklenir. Deve, Yörüklerin hareketliliğini, salahiyetini temin eden dayanıklı bir hayvandır. Develer renkli çuvallarla, çanlarla süslenir. Göçü salı günü yapmazlar salı olursa göç sallanır diye bir inanış vardır göç yoluna genellikle Perşembe günleri çıkılır. Sabahın erken saatlerinde sürüler göç yoluna düzülür. Sürüleri gençler sürerler boğaz havaları, kaval sesleriyle sürünün çan sesleri birbirine karışarak çok sesli bir göç başlar. Göç Yörüklerde çok önemli bir yere sahiptir geç kalınması onlar için büyük bir sıkıntı oluşturur bu olayı anlatan birde hikâye anlatılır.
Çeşitli şartların tesiriyle Yörük hayatı sürekli yer değiştiren bir özelliktedir. Honamlı Yörükleri, göç sırasında eşyalarını kolaylıkla taşımak için ala çuvallar, barınmak için kıl çadır, çadırın içine halı ve kilimler dokumuşlardır. Bu şartlarda Honamlı Yörük kadını töreleri doğrultusunda evinin ve ailenin düzenini sağlar. Yün eğirir, boyar, halı, kilim dokur, çorap örer. Bu uğraşlarla iç âlemini, sevincini, kederini aktarır onlara. Halı ve kilim dokuma kendi çeyizini hazırlarken öğrenir. Evi ve çadırı döşemek, harman işlerinde kullanmak üzere palaz, cicim, zili çuvallar dokumakta onun işidir. 
Göç sırasında konaklama yerine gelince herkes kendi yurduna konar. Hiçbir aile ya da Yörük grubu da başkasının konak yerine konmaz. Yurda konulunca develer çözülür, çadırlar tekrar kurulur.
    KAYNAKÇA

Hülya Avcı, H. (2010). Antalya’nın Korkuteli ilçesinde yaşayan Honamlı yörüklerinde görülen işlemeler. Selçuk Üniversitesi, Yayımlanmış yüksek lisans tezi, Konya.

Kimler Neler Demiş?

İlk Yorum Hakkı Senin!

Bildir
error: İçeriği kopyalayamazsın!
İçerik AKKECİLİ.COM telif hakkıyla korunuyor.